Site Loader

Taleple bağlılık ilkesi, özel hukuk uyuşmazlıklarında asıl olan tasarruf ilkesi ile taraflarca getirilme ilkesinin doğan sonucudur.  Bu yüzden hakim, tarafların taleplerinden fazlasına veya talep edilebilenden başkasına karar veremez. Taleple bağlılık ilkesi şu şekilde örneklendirebilir: davacı, dava dilekçesinde istem sonucunda davalının 10.000 TL ‘ye mahkum edilmesini talep etmişse; hakim davalıyı 15.000 TL’ye mahkum edemez. Yine aynı şekilde davacı 10.000 TL istemişse hakim 10.000 TL yerine bir araba vermeye mahkum edemez.

Hakimin, davacının talebini kısmen kabul ederek, davalıyı talep sonucundan daha azına mahkum edebilmesi mümkündür. Davacı davasını dolar üzerinden açmışsa, mahkemenin Türk Lirası üzerinden karar vermesi mümkün değildir. Yargıtay kararlarındaki taleple bağlılık ilkesine çeşitli örnekler aşağıdaki gibidir.

Taşınmaza el atmanın önlenmesi ve ecrimisil talepli davada, mahkemenin talepte bulunulmadığı halde ayrıca yıkım karar vermesi, taleple bağlılık ilkesine aykırıdır.

Birden fazla taşınmazla ilgili olarak açılan davada, yıkımı istenmeyen taşınmaz hakkında yıkım kararı verilemez.

Muhdesatın tespiti davasında, talepte bulunmayan harici satışa dayalı iptal ve tescil hakkında hüküm kurulamaz.

Davada muhdesatın aidiyetinin tespiti istenmeyip, yalnızca ev ve duvarın kimin tarafından yapıldığının tespiti talep edilmişse, muhdesatın aidiyetinin tespitine karar verilemez.

Malın aynen kendisine verilmesi ile ili dava, para alacağı davası olarak görülemez.

Elatmanın önlenmesi davasında, dava dilekçesinde elatıldıği belirtilen taşınmazların dışında kalan (dava konusu yapılmayan) taşınmazlar hakkında karar verilemez.

Terditli (kademeli) davalarda, önce asıl isteğin talebin karara bağlanması ve asıl isteğin yerine getirilmesinin mümkün olmadığı durumlarda yardımcı ikinci isteğin karara bağlanması gerekir. Asıl isteğin yerine getirilmesinin mümkün olduğu durumlarda ve ayrıca davacının daha sonra yardımcı isteğinden vazgeçmiş olması halinde, mahkeme asıl istek dışındaki yardımcı isteğe karar veremez. Çünkü hakim taleple bağlıdır.

Hakim taleple bağlı olduğundan davacının açtığı belirsiz alacak davasını kısmi dava olarak kabul edip karara bağlayamaz.

Müdahalenin önlenmesi talebini içeren davada, mahkeme, davacı adına tapuya kayıt ve tescil kararı veremez.

Kadastro çalışmaları sırasında yapılan hatalı aplikasyon ve düzeltmenin itiraz yoluyla düzletilmesinin talep edildiği davada, mahkeme davaya konu taşınmazın ifrazına karar veremez. Taşınmazın halen geçerli olan mevcut tapusu da iptal edilmeden mükerrer sicile yol açacak şekilde karar veremez. Bir bölümüne orman niteliği , bir bölümünün ise tapudaki şekliyle tesciline karar verilemez.

Post Author: admin

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir