Site Loader

İlk itirazlar HMK 116.maddede düzenlenmiştir.

(1) İlk itirazlar aşağıdakilerden ibarettir:

a) Kesin yetki kuralının bulunmadığı hâllerde yetki itirazı.

b) Uyuşmazlığın tahkim yoluyla çözümlenmesi gerektiği itirazı.

Kesin yetki kuralının bulunmadığı hallerde yetki ilk itirazdır.

Bazı yetki halleri kesin yetkidir ve davanın başka bir mahkemede açılabilmesi mümkün değildir. Kesin olduğu durumlarda yetki, dava şartı olarak her zaman ileri sürülebilir ve hakim bunu kendiliğinden dikkate almalıdır. Örneğin taşınmazın aynına ilişkin davalar, yalnızca taşınmazın bulunduğu yerde açılabilir. Başka bir yer açılması halinde yetki itirazı ilk itiraz olarak değil dava şartı olarak dikkate alınır.

Taşınmazlarla ilgili her dava bakımından kesin yetki kuralı geçerli değildir. Örneğin ; Vakıf taşınmazın satışına izin davası, taşınmazın aynına ilişkin olmaması, sebebiyle taşınmazın aynına ilişkin olmadığın yetki itirazı, dava şartı olarak değil, ilk itiraz olarak ileri sürülebilir.

Yargıtay , boşan davasındaki yetkinin ( TMK 168 ) kesin yetki (kamu düzenine ilişkin yetki olmadığı görüşündedir.

Taraflar aksini kararlaştırmadıkça, yetki sözleşmesi ile kararlaştırılan yer mahkemesinin yetkisini münhasır olarak kabul etmiş olurlar ve yetki sözleşmesiyle başka bir yerde dava açmama taahhüdüne girmiş olurlar. Ancak taraflardan biri yetki sözleşmesinden başka bir yerde dava açarsa, davalının buna karşı yetki sözleşmesini ileri sürerek yetki ilk itirazında bulunması gerekir. Aksi taktirde mahkeme dosyada yetki sözleşmesini görse dahi, kendiliğinden yetkisizlik kararı veremez. Çünkü yetki sözleşmesi ile taraflar sadece münhasır yetki anlaşması yapmış olurlar ve bu yetki kesin yetki anlamına gelmez.

Uyuşmazlığın Tahkim yoluyla çözümlenmesi gerektiği itirazı

Taraflar yapacakları tahkim sözleşmesi ile üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri konulardaki uyuşmazlıklarının (devlet mahkemeleri yerine) hakemler eliyle görülmesini kararlaştırabilirler. Böyle bir durumda tarafların kural olarak, aralarında yaptıkları tahkim sözleşmesine uymaları ve tahkim kapsamına gire hususlarda aralarında çıkan uyuşmazlık konusunda (devlet mahkemesinin değil) hakemlerde dava açmaları beklenir. Mevcut tahkim sözleşmesine rağmen, davacı (hakemlerde değil de) devlet mahkemeleri önünde dava açarsa, davalının bu hususu ilk itiraz olarak iler sürmesi gerekir. Bu durum ilk itiraz olarak ileri sürülmezse davanın devlet mahkemelerinde görülmeye devam olunması gerekir.

İlk itiraz olarak sayılmayan haller

Husumet (sıfat) itirazı ilk itirazlardan değildir. Husumet dava şartlarından olup davanın her aşamasında  hakim tarafından tarafların ileri sürmesine gerek kalmaksızın kendiliğinden dikkate alınır.

Zamanaşımı ilk itiraz değildir. Zamanaşımı savunması, ilk itirazlardan olmamakla birlikte uygulama ve öğretiye göre, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Eğer, bu zamanaşımı savunması yargılamanın ileri aşamalarında ileri sürülmesi halinde, diğer tarafça, yani davacı tarafça, savunmanın genişletildiği biçiminde yapılan bir beyanı ile itiraz edilmediği sürece, davalının zamanaşımı savunmasının da kabul edilmesi gerekir. Zamanaşımı ilk itiraz olmadığı içindir ki süresinde zamanaşımı ileri sürmeye kişi daha sonra zamanaşımı def’i ileri sürer ve karşı taraf buna karşı koymazsa zamanaşımı def’i kabul edilir.Oysa süresinde ilk itirazın ileri sürülmesi, karşı tarafın muvafakatına bağlı değildir.

Post Author: admin

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir